Yeni bir yıla gireceğimiz şu günlerde kağıdı kalemi elime alıp yazma gereği duyan ben, sizlere hislerimi anlatmak, kısaca dertleşmek gereği duyuyorum. Ve diyorum ki ben bu yazma isteğinden hiç kopamayacağım ve kendimi de yazma işinden alıkoyan her işi elimin tersiyle itip pc'nin başına geçip blogumda yazacaklarımı kafamda bir müddet düşünüp anlatacağım bir bir aklımdakileri... Belki kalemim sanatsal olacak, belki de düz bir yazı çıkacak neticede... Ama önemli olan hoş bir yazı çıkmış mı, çıkan yazı beni tatmin etmiş mi, yazdığımı ilk önce ben beğenmiş miyim?? Öyle ya, ilk ben göreceğim yazımı, ilk bana soracak ben nasılım diye... Beğenirsem ne ala... Belki kendi alanında güzel bir yazısın ama ilk eleştiri benden gelecek sana... Sonuçta benim eserimsin fakat seni yüceltecek olan da gerekirse yerden yere vuracak olan da benim.
Kalemin de benim, ölüm fermanın da benim elimde ey yazım! Seni gözünün yaşına bakmadan silecek olan da benim yine... Yazımı yeni baştan yaratmak da benim işim, küçük düzeltmelerle yazımı yazım yapmak yine bana mahsus... Yine de ne dersem diyeyim beni kimse alamaz yazımı yazmaktan... Ortaya nasıl bir şey çıkar, nasıl bir yazı beni benden alıp başka diyarlara atar bilmiyorum ama satır satır sıra sıra yazdığım kelimelerim yine beni bu bu satırları yazmaya hükmeder... Hükmeder de sonu da ne olur demez. O sadece yaz der, ben de Allah'ın bu naçar kulu da oturur, yazma hevesi ile dolu yüreğinden, beyninden, aklından geçenleri bu satırlara nakşederim. Ortaya belki karışık, belki dolaşık bir şeyler çıkar, belki de amacıma ulaşır güzel bir yazı yazmayı başarırım...
Bence yazmak gelip geçici bir heves değil, uzun soluklu harika bir sanattır... Hele bir de keyifliyse insan...Zamanın durması, kalemin kendi lehine çalışması demektir bu...Yazmak, duyguların kağıda aktarılmasıdır, bir nevi ölümsüzleştirilmesi... Eli kalem tutan bir bireyim nihayet... Bakmam gerek kalemim konuşuyor mu diye... Ve konuşan kalemim de bir anlatmaya başladı mı derdini, hiç susmaz. Anlatır da anlatır... Söyler mi söyler...Ağlatır bazen, güldürür de bazı... Ama hep aynı aşkla yazdırır kendini. Aynı hevesle... Aynı içtenlikle...
Dört adet blogum var ayrıyeten sosyal paylaşım sitelerinde de ara sıra boy gösterip ben buradayım diyorum ve aklımdan geçenleri kaleme alıp zamanı değerlendirmeye çalışıyorum. Öyle ya boş duranı kimse sevmez. Ben de bu arada uğraşlarımın arasına logo tasarım çalışmalarımı da katıp zamanı olabildiğince güzel değerlendirmeye çalışıyorum. Bir yandan yeni bir dil öğrenme çabaları, diğer yandan desen çalışmalarım, logo tasarımlarım, bloglarımdaki yazılarımla ben yeni yılda da buralardayım. Eğer siz de buralarda olursanız buralardan geçerse yolunuz benim bloga da bir uğrayın lütfen... Dertleşmeye değil, dert dağıtmaya, keyiflenmeye...
2016 YILI YENİ UMUTLAR, YENİ ŞANSLAR BULABİLECEĞİNİZ, TÜM SEVDİKLERİNİZLE VAKİT GEÇİREBİLECEĞİNİZ SAĞLIKLI, MUTLU, HUZUR DOLU YEPYENİ BİR SENE OLSUN.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder